Kore Günlükleri: Rusya Ayağı ( Part 1 )

Evett nihayet hayallerimin ülkesine bir ton yol tepip gittim ve geri döndüm. Benim gibi yüksekten deli gibi korkan bir insan için bu durum acaip önemli XD Zira balkondan bakmaya korkan ben 42 bin fit yüksekte 10 saat yolculuk geçirdim neysee :D Bu konulara daha sonra da değineceğim. Öncelikli olarak yazıma Kore'den değil de aktarma ayağım olan Rusya'dan başlamak istiyorum. Hatta bunu bir insanlık görevi olarak görüyorum. Niyemiiiii ? Okudukça anlayacaksınız nedenini, hatta nedenlerini. Haydin bakalım başlayalım. 



Eğer Kore'ye gidecekseniz kesinlikle ve kesinlikle aktarmalı uçmayın arkadaş. Gerekirse üç, beş kuruş fazladan verin direk uçun. Ha yok olmadı illa aktarma mı olacak o zaman aktarma yapacağınız ülkeler içerisinden Rusya'nın ismini kırmızı bir kalemle kocaman çizin. Biz aa Rusya'da aktarma var bari 7 saatlik bekleme süresi olanı seçelim o arada rusya'yı da gezeriz dedik. İyi poh yedik :P Şimdi 2 saatlik uçuşun ardından rusyanın bilmem ne kıçı kırık havalimanına indik. Pasaport kontrolünden geçtik bilmem ne. Eee nasıl gideceğiz ki diğer havalimanına ? Yada Kızıl meydana ? En iyisi bir görevliye soralım. Evet evet soralım. Düşünceler bu yönde :D Gittik sorduk ve oda ne ? Dış hatlar memuru İngilizce BİL-Mİ-YORR!! Bir diğerine geçelim ama oda ne oda bilmiyor. Daha doğrusu havalimanında kimse ingilizce bilmiyor. Bakın dış hatlar diyorum. DIŞ HATLAR... Yani yurt dışından gelen tüm turusitlerin toplandığı mekan, yer artık ne derseniz XD Nasıl ingilizce bilmezler yaa -_- Neyse çıktık bir üst kata cafe'de bir elemana sorduk ( Allah'tan biliyormuş ) dedi vesait yok. Hah buyur burdan yak şimdi XD Neyse çıkalım dışarı da harita neyim, yada yol levhalarına bakalım buluruz bir yolunu diye düşündük. Ama oda ne hiç mi bir tabelada ingilizce isim olmaz !!! Şakamısınız olummmm. Naıl bir ülke'ye geldik böyleee.

Harita'da bir çare ingilizce ararken

Ne personel, ne halk ingilizce bilmiyor. Yada biliyor it'liğine konuşmuyor. O kısmı çözemedim neyse XD Bildiğin iki arkadaş kalakaldık havalimanında sap gibi. Buda o kısımdan bir anı ^^
( gerçi olmaz olsun böyle bir anı :P ) 
Yok yok yok yok. Laned olası tek bir ingilizce kelime, harf yok. 
Tam işte o anda yanımızdan geçen bir adamın telefon konuşmasına şahid olduk. Aynen şöyle diyordu sesin sahibi: Bir saniye abi " Aha dedik Türk yapış XD Anlattık adama durumu böyleyken böyle diye. Orada yaşayan bir Türk işçisi. Şantiye şefi'mi ne. Dedi iki havalanı arası uzak. Vesaitte yok. İki vesait mi ne yapmamız gerekiyormuş. Bişiler bişiler. Ağladık ağlıcaz artık ama :D Yanlış hatırlamıyorsam iki havalimanı arası 54 km. Adam dedi ki bize ben sizi yarı yola kadar götüreyim, sonrasında da taksici bi arkadaşım var onla konuşalım 50 dolara götürsün sizi. Uyar mı ? Eee el mahkum seve seve uyar dedik :P Bindik adamın arabasına ama 3.5 atıyoruz XD Ya bizi kaçırısa, ya böbreklerimizi çalarsa :P Düşünsenize bir sürü ihtimal var olası. Ama el mahkum denize düşen yılana sarılır misali bizde bulduğumuz ilk Türk'e yapıştık :D Gidiyoruz, gidiyoruz yok arkadaş yol bitmiyor bi türlü. Kafamda bir sürü deli düşünce. Oturduğum yerde yusuf yusuf modundayım :D Neyse dedim neobik relax, etrafa bak ne bileyim oyala kendini. Yol boyu gördüğümüz tek şey arabalar, kamyonlar ve ingilizceden yoksun tabelalar oldu. Neden çünkü otobanda gittik sürekli. Dikkatimi çeken şeylerden biri her arabada fiks şu şeyin olmasıydı. 

İkinci dünya savaşında mı ne bu ruslar savaşmış çok ölü vermiş. O siyah şerit şehitlerini, turuncu şehit ise çok ölü verseler de kazandıklarını temsil ediyormuş. Yada öyle bir şeyler işte. Pek de dinlediğim söylenmez hikayeyi :P  İşte böyle iki lak lak falan fistan derken adam tutturdu sizi yemek yemeğe götüreyim. Yok dedik aç değiliz dedik ama ne çaree. Tutturdu bi kere. Yol kenarında bir macdonalds'a uğradık. Rusya'da menü kavramı yok bu arada onu da görmüş oldum. Hamburgerdi, patatesti, içecekti bilmem ne ayrı ayrı alıyorsun. Cins bi memleket işte :P Yedik içtik ama saatte oldu mu sana 3.30 Kalmış uçağımızın kalkmasına bi kaç saat. Biz tutuştuk tabi. Geldi bu taksici arkadaş. Kendisi azeriydi. Ayrıca o arkadaş gelmeden önce bizi yarı yola kadar getiren abinin azerileri kötülemesi de ayrı bir muhabbet. Atladık taksiye doğru koyulduk yola. Ama inanırmısınız bir trafiğe takıldık olamaz böyle bir şey. İstanbulda trafik var diyenin ağzına bu saatten sonra kürekle vururum. İstanbulda trafik mırafik yok arkadaş.  Siz rusya'yı görün bir. Böyle arabalar iptal ya ilerlemek diye bir şey yok. Kesin dedik yetişemicez yani imkansız. Bizim en geç 6 da havalimanında olmamız lazım, saat 5.30 olmuş bir gıdım ilerleyemedik bile. Neyse yak bir cigara neobik diye diye diye en sonunda havalimanına vardık. Azeri adam sağolsun bizle havalimanına girdi. Bilet alırken bi sorun olursa diye görevliyle rusça konuştu falan fişmekan. Biz hemen attık kendimizi pasaort kontrolüne tabi. Ama oda neee ? Görevli olan bayan koreye gidiş nedenimizi beğenmedi. Yo yo yanlış okumadınız. Bildiğiniz nedenimizi beğenmedi. Sordu neden kore ? diye ( ki rusyaya giriş yaparken bir şey sorulmadı bile ) Turistiz, gezmek için dedik. Böyle tip tip baktı, pasaportumuza el koydu ve geçin bi köşede bekleyin dedi -_- Hönkk acaba nasıl bir sebep bulmalıydık ? Gezicez arkadaş daha ne olsun hayret bir olay. Yarım saat bekletti bizi. Resmen yarım saat boşu boşuna dikildik orada. Diğer yolcular tuhaf tuhaf bakıyor bize buda işin diğer iğrenç bir kısmı tabi. Düşünsenize o koca topluluk içerisinde pasaportuna el konulup köşeye çekildiğinizi. Düşüncesi bile kötü.... Yarım saatin sonunda 3 polis memuru geldi tipimize baktı vee bırak gitsinler demiş olacak ki lanet kadın pasaportlarımıza onayı basıp bize geri verdi. Şaka maka uçağın kalkmasına bi kaç dakika kala kendimizi atabildik içeri. Ciddi anlamda Rusya'dan geri çevrileceğimizi düşünmeye başlamıştım. Böyle nalet bi memleket görmedim ben hayatımda. İnsanları soğuk, şehrin kendi donuk ( gerçi biz hep otoban gördük ama :P ).... 
Kısacası sorunlar şehri olarak adlandırabilirim rusya'yı. Ve bir de erkek nüfus baya az gibi. Biz genelde hatunlara denk geldik hep :P İşte böylece rusya ayağını atlattık. Zor oldu ama oldu neticede. Bir daha kore'ye gittiğimde kesinlikle rusya'yı aktarma olarak listemden çıkaracağım. Gelemem böyle sorunlara ben. Bi sürü stres gereksiz yere :D 

Hangi şifre sökücü anlar bu tabelayı allasen :P

Şimdi şu son resimi de ekleyip bu tatsız anıyı sonsuza dek karanlık, kuytu bir yere kitleyeceğim XD